15 Ağustos 2011 Pazartesi

Adamlar KING aga!!!!=))

Crimson harikası şarkı,müthiş,nefis,sözleri,tınısı,Robert Fripp'i herşeyi şahane!!!
Gündüzlük,gecelik,ömürlük şarkı...

ONE TIME
one eye goes laughing,
one eye goes crying
through the trials and trying of one life
one hand is tied,
one step gets behind
in one breath we're dying

i've been waiting for the sun to come up
waiting for the showers to stop
waiting for the penny to drop
one time
and i've been standing in a cloud of plans
standing on the shifting sands
hoping for an open hand
one time

5 Ağustos 2011 Cuma

Stuff I Like Today!!

''Vermediğiniz şeyi alamzsınız,
kendinizi vermeniz gerekir.  
Devrimi satım alamazsınız.   
Devrimi yapamazsınız.          
Devrim olabilirsiniz ancak...''

İdeal dünya ve ideal insan var mı yok mu bilmiyorum,kendilerini Odo'cu tabir eden,devlet kavramını tamamen silmiş,anarşizm fikrini tüm gerçekliğiyle benimsemiş,bu sebeple başka,verimsiz,zor bir gezegene sürgün edilmiş(?) insanlar var!Benim için de çok daha mâkul ve mantıklı olan şey, tanıdıkları tek inisiyatifin kendileri olması,yaşama bilincine erişmiş olmaları!Yaşadıkları toprak verimsiz,sefa sürme ,herşeyden dertten tasadan kaçmak gibi bir düşünceleri böyle bi bilinçleri yok,daha zengin daha fakir yok yani mevcut dünyada var olan yapmacık değerlerin(?) neredeyse hepsinden yoksunlar.Ve lâkin kuşları,yemyeşil tarlaları da yok,daha lüks daha şaşaalı  ya da daha izbesi de yok!Faydacı ahlaktan yoksunlar kimisinin eğilimi var ama diğerlerine göre o kadar masum ki hırs zaten iyi tabir edilir diğerlerinde!kendi dünyasını tüketen faydacı insanoğlu ticareti onların dünyasına aya bile taşımıştır,aydan maden çıkarır!!Odocuların evi Anarres'te bireylerin birbirleri üzerinde uygulayabilecekleri tek baskı,birbirlerine karşı tek bir müdahale şekilleri vardır:''Bencillik etme!!''.Sahibi oldukları kişisel herşeyleri-sırları bile- ahlak dışıdır, dışlanmışlıktır onlar için,tek göz odada yalnız yaşamayı yalnız çalışmayı bile haktan saymazlar.Böyle yaşamak isteyene şehir dışında herkesten uzak yaşamak düşer.Yani hem toplum içinde hem de onlardan ayrı yaşamak diye bişi yoktur.Kişisel düşünceyi paylaşmamak birinin alehinde kullanmak söz konusu değildir,herşey konuşulur herşey tartışılır herkesin düşüncesi süzgeçten geçer.Yani dürüstlük bütün ahlak mantıklarının temelidir.Gerçeklikleri bilimdir çalışmaktır yaşamak için uğraşmaktır!Herneyse bence dünyadaki pekçok çöpten arınmış bir toplumdur!Var olsa tereddütsüz giderim diyebilirdim fakat daha iyi bir ihtimal olarak  burası ODOnun ve onun gibi düşünenlerin dünyası olsa da savurgan bencil sahtekar satılmış sahte hırsız şerefsiz gösteriş düşkünü olanlar sürülse ya!!dedirtti bana fakat ne var ki ideal dünya YOK dört dörtlük dünya yok düşünce yok hep eksik hep bişeylerden yoksun ama yine de Anarresin masum addedilebilecek tarafı,bütün dışardan başka düşüncelerden bireylerden kopuk yaşama isteklerine nefretlerine rağmen daha çekici geldi!!

Ve de işte bir fikir daha vermesi için romanın girizgâhı:
"Bir duvar vardı.Önemli görünmüyordu.Kesilmemiş taşlardan örülmüş,kabaca sıvanmıştı;erişkin biri üzerinden uzanıp bakabilir,bir çocuk bile üzerine tırmanabilirdi.Yolla kesiştiği yerde bir kapısı yoktu; orada yerin geometrisine indirgeniyordu: bir çizgiye, bir sınır düşüncesine. Ama düşünce gerçekti. Önemliydi.Yedi Kuşak boyunca dünyada o duvardan daha önemli bir şey olmamıştı.

Bütün duvarlar gibi iki anlamlı,iki yüzlüydü.Neyin içeride, neyin dışarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı....."
Ve de Ursula K. LeGuın'ın ağzından şu sözler kitaba olan merakımı da perçinlemiştir:
''Odoculuk anarşizmdir.Sağı solu bombalamak anlamında değil:kendine hangi saygıdeğer adı verirse versin bunun adı tedhişçiliktir.Aşırı sağın sosyal-Darwinist ekonomik özgürlükçülüğü de değil;düpedüz anarşizm:eski Taocu düşüncede öngörülen,Shelley ve Kropotkin'in,Goldman ve Goodman'ın geliştirdiği biçimiyle.Anarşizmin baş hedefi,ister kapitalist isterse sosyalist olsun,otoriter devlettir,önde gelen ahlaki ve ilkesel teması ise işbirliğidir(dayanışma,karşılıklı yardım).Tüm siyasal kuramlar içerisinde en idealist olanı anarşizmdir;bu yüzden de bana en ilginç gelen kuramdır''

NOIR DESIR-->Le Vent Nous Portera

Nasıl olup da bu şarkıyı hala paylaşmamışım bilmiyorum =0...Noir Desir'in sevdiğim tek şarkısı hatta güzel denebilicek tek şarkısı belki de ama o da gerçekten güzel!Sözleri çok çok çok güzel...

LE VENT NOUS PORTERA

Je n'ai pas peur de la route
Faudrait voir, faut qu'on y goûte
Des méandres au creux des reins
Et tout ira bien là
Le vent nous portera

Ton message à la Grande Ourse
Et la trajectoire de la course
Un instantané de velours
Même s'il ne sert à rien va
Le vent l'emportera
Tout disparaîtra mais
Le vent nous portera

La caresse et la mitraille
Et cette plaie qui nous tiraille
Le palais des autres jours
D'hier et demain
Le vent les portera

Génetique en bandouillère
Des chromosomes dans l'atmosphère
Des taxis pour les galaxies
Et mon tapis volant dis ?
Le vent l'emportera
Tout disparaîtra mais
Le vent nous portera


Ce parfum de nos années mortes
Ce qui peut frapper à ta porte
Infinité de destins
On en pose un et qu'est-ce qu'on en retient?
Le vent l'emportera

Pendant que la marée monte
Et que chacun refait ses comptes
J'emmène au creux de mon ombre
Des poussières de toi
Le vent les portera
Tout disparaîtra mais
Le vent nous portera 

RÜZGÂR BİZİ TAŞIYACAK
yoldan korkmuyorum
tadına varmak, görmek gerekecek
göğüs boşluğunda zikzaklar
ve herşey iyi olacak
...orada

rüzgar bizi taşıyacak
büyük ayı’ya mesajın
ve yarışın yörüngesi
kadifeden, yumuşak kısa bir an
hiçbir şeye yaramasa da
...git

rüzgar onu götürecek
herşey yokolacak ama
rüzgar bizi taşıyacak

okşayış ve mermiler
ve bu felaket bizi çekip duran
başka günlerin sarayı
dünün ve yarının

rüzgar onları taşıyacak

omuzdan geçmiş genetik
atmosferdeki kromozomlardan
galaksilere giden taksilerden
ve benim uçan halım der ki

rüzgar onu götürecek
herşey yokolacak ama
rüzgar bizi taşıyacak

4 Ağustos 2011 Perşembe

Cıbelle Yorumuyla 'Green Grass' Ve De Alper Canıgüz Çevirisi

Tom Waits'in nefis şarkısını nefiss yorumlamış Cibelle!!Ve de Alper Canıgüz mükemmel çevirmiş sözlerini yazarlığının marifetiyle! :)Afilli Filintalar'dan bir alıntıyla müthiş çeviriyi paylaşmak isterim
-->
GREEN GRASS

Lay your head where my heart used to be
Hold the earth above me
Lay down in the green grass
Remember when you loved me

Come closer don’t be shy

Stand beneath a rainy sky
The moon is over the rise
Think of me as a train goes by

Clear the thistles and brambles
Whistle ‘Didn’t He Ramble’
Now there’s a bubble of me
And it’s floating in thee

Stand in the shade of me
Things are now made of me
The weather vane will say…
It smells like rain today

God took the stars and he tossed ‘em
Can’t tell the birds from the blossoms
You’ll never be free of me
He’ll make a tree from me

Don’t say good bye to me
Describe the sky to me
And if the sky falls, mark my words
We’ll catch mocking birds

YEŞİL ÇAYIR

Yasla başını toprağa, bir zamanlar kalbimin çarptığı noktaya
Bir avuç toprak al üzerimden
Uzan şu yeşil çayıra
Beni hâlâ sevdiğin günleri hatırla

Yaklaş, çekinme
Yağmurlar yağsın başından aşağı
Beni düşün ayışığında yağmur çiselerken,
Ve uzaklardan bir tren geçerken

Temizle üzerimde biriken çalı çırpıyı
Ve mırıldan şarkımızı
Bir hava kabarcığıyım şimdi ben
Senin içinde süzülen

Gölgemde dur dinlen
Bak her şeyde ben varım şimdi
Bitecek rüzgar güllerinin hüznü
Müjdelerken yağmur kokulu bir günü

Tanrı savurduğunda yıldızları dört bir yana
Hangisi kuş hangisi çiçek ne fark eder
Benden azade bir hayat yok sana
Ola ki, bir ağaç gibi çıkacağım karşına

Hayır, veda etme bana
Gökyüzü nasıl onu söyle sadece
Çünkü bil ki gökkubbe çökerken üstümüze
Ardıç kuşlarını kovalayacağız biz seninle

Why Try To Change Me Now ?? =))

Ikı mükemmel yorum & bütün sempatisi,güzelliği herşeyiyle Fiona Apple'ın dinlemelere doyamadığım canlı performansı!! Iyi dinlemeler olsun efenim... ;)

Ve de çokça samimi, ''eğri yahut doğru ,ben böyleyim nooluyo ki şimdi,değişmesi gereken neden ben oluyorum ki??''haklı sorusunu kişisine sormuş,pervasızlığına bittiğim öldüğüm sözleri  -->

I'm sentimental
So I walk in the rain
I've got some habits
Even I can't explain
I go to the corner
I end up in Spain
Why try to change me now

I sit and daydream
I've got daydreams galore
Cigarette ashes
There they go on the floor
I go away weekends
Leave my keys in the door
Why try to change me now

Why can't I be more conventional
People talk
And they stare
So I try
But that can't be
Cuz I can't see
My strange little world
Just go passing me by

So let people wonder
Let 'em laugh
Let 'em frown
You know I'll love you
Till the moon's upside down
Don't you remember
I was always your clown
Why try to change me now

Don't you remember
I was always your clown
Why try to change me
Why would you want to change me
Why try to change me now...

EVERYTIME WE SAY GOODBYE !...

Everytime we say goodbye, I die a little,
Everytime we say goodbye, I wonder why a little,
Why the Gods above me, who must be in the know.
Think so little of me, they allow you to go.
When you're near, there's such an air of spring about it,
I can hear a lark somewhere, begin to sing about it,
There's no love song finer, but how strange the change from major to
minor,
Everytime we say goodbye.

When you're near, there's such an air of spring about it,
I can hear a lark somewhere, begin to sing about it,
There's no love song finer, but how strange the change from major to
minor,
Everytime we say goodbye.
Ella'nın mükemmel sesinden dinlemek de çok güzel ama Nina bi başka be abii...=)