''Vermediğiniz şeyi alamzsınız,
kendinizi vermeniz gerekir.
Devrimi satım alamazsınız.
Devrimi yapamazsınız.
Devrim olabilirsiniz ancak...''
İdeal dünya ve ideal insan var mı yok mu bilmiyorum,kendilerini Odo'cu tabir eden,devlet kavramını tamamen silmiş,anarşizm fikrini tüm gerçekliğiyle benimsemiş,bu sebeple başka,verimsiz,zor bir gezegene sürgün edilmiş(?) insanlar var!Benim için de çok daha mâkul ve mantıklı olan şey, tanıdıkları tek inisiyatifin kendileri olması,yaşama bilincine erişmiş olmaları!Yaşadıkları toprak verimsiz,sefa sürme ,herşeyden dertten tasadan kaçmak gibi bir düşünceleri böyle bi bilinçleri yok,daha zengin daha fakir yok yani mevcut dünyada var olan yapmacık değerlerin(?) neredeyse hepsinden yoksunlar.Ve lâkin kuşları,yemyeşil tarlaları da yok,daha lüks daha şaşaalı ya da daha izbesi de yok!Faydacı ahlaktan yoksunlar kimisinin eğilimi var ama diğerlerine göre o kadar masum ki hırs zaten iyi tabir edilir diğerlerinde!kendi dünyasını tüketen faydacı insanoğlu ticareti onların dünyasına aya bile taşımıştır,aydan maden çıkarır!!Odocuların evi Anarres'te bireylerin birbirleri üzerinde uygulayabilecekleri tek baskı,birbirlerine karşı tek bir müdahale şekilleri vardır:''Bencillik etme!!''.Sahibi oldukları kişisel herşeyleri-sırları bile- ahlak dışıdır, dışlanmışlıktır onlar için,tek göz odada yalnız yaşamayı yalnız çalışmayı bile haktan saymazlar.Böyle yaşamak isteyene şehir dışında herkesten uzak yaşamak düşer.Yani hem toplum içinde hem de onlardan ayrı yaşamak diye bişi yoktur.Kişisel düşünceyi paylaşmamak birinin alehinde kullanmak söz konusu değildir,herşey konuşulur herşey tartışılır herkesin düşüncesi süzgeçten geçer.Yani dürüstlük bütün ahlak mantıklarının temelidir.Gerçeklikleri bilimdir çalışmaktır yaşamak için uğraşmaktır!Herneyse bence dünyadaki pekçok çöpten arınmış bir toplumdur!Var olsa tereddütsüz giderim diyebilirdim fakat daha iyi bir ihtimal olarak burası ODOnun ve onun gibi düşünenlerin dünyası olsa da savurgan bencil sahtekar satılmış sahte hırsız şerefsiz gösteriş düşkünü olanlar sürülse ya!!dedirtti bana fakat ne var ki ideal dünya YOK dört dörtlük dünya yok düşünce yok hep eksik hep bişeylerden yoksun ama yine de Anarresin masum addedilebilecek tarafı,bütün dışardan başka düşüncelerden bireylerden kopuk yaşama isteklerine nefretlerine rağmen daha çekici geldi!!
Ve de işte bir fikir daha vermesi için romanın girizgâhı:
"Bir duvar vardı.Önemli görünmüyordu.Kesilmemiş taşlardan örülmüş,kabaca sıvanmıştı;erişkin biri üzerinden uzanıp bakabilir,bir çocuk bile üzerine tırmanabilirdi.Yolla kesiştiği yerde bir kapısı yoktu; orada yerin geometrisine indirgeniyordu: bir çizgiye, bir sınır düşüncesine. Ama düşünce gerçekti. Önemliydi.Yedi Kuşak boyunca dünyada o duvardan daha önemli bir şey olmamıştı.
Bütün duvarlar gibi iki anlamlı,iki yüzlüydü.Neyin içeride, neyin dışarıda olduğu, duvarın hangi yanından baktığınıza bağlıydı....."
Ve de Ursula K. LeGuın'ın ağzından şu sözler kitaba olan merakımı da perçinlemiştir:
''Odoculuk anarşizmdir.Sağı solu bombalamak anlamında değil:kendine hangi saygıdeğer adı verirse versin bunun adı tedhişçiliktir.Aşırı sağın sosyal-Darwinist ekonomik özgürlükçülüğü de değil;düpedüz anarşizm:eski Taocu düşüncede öngörülen,Shelley ve Kropotkin'in,Goldman ve Goodman'ın geliştirdiği biçimiyle.Anarşizmin baş hedefi,ister kapitalist isterse sosyalist olsun,otoriter devlettir,önde gelen ahlaki ve ilkesel teması ise işbirliğidir(dayanışma,karşılıklı yardım).Tüm siyasal kuramlar içerisinde en idealist olanı anarşizmdir;bu yüzden de bana en ilginç gelen kuramdır''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder